İlişkilerimizde zaman zaman acı verici deneyimler yaşasak da, bazı insanlar onları inciten ve yıpratan ilişkilere sıkı sıkıya bağlı kalır. Sevgiyle zarar görmek iç içe geçmiş gibi hissedilir ve kopmak neredeyse imkânsızdır. İşte bu durum, travmatik bağlanma olarak adlandırılır.
Bu yazıda, travmatik bağlanmanın ne olduğunu, neden oluştuğunu ve bu döngüden nasıl çıkılabileceğini inceleyeceğiz.
Travmatik Bağlanma Nedir?
Travmatik bağlanma, kişinin kendisine zarar veren birine karşı güçlü bir duygusal bağ geliştirmesi durumudur. Genellikle toksik, istismarcı veya dengesiz ilişkilerde görülür.
- İlişkide manipülasyon, duygusal iniş çıkışlar ve bağımlılık varsa, kişi kendini o bağdan koparamaz.
- Ne kadar acı verse de, kişi bu bağ olmadan yaşayamayacağını düşünür.
- İlişkide kısa süreli "iyi anlar", uzun süreli "kötü anları" unutturur ve umut yaratır.
Bu durum özellikle çocukluk travmaları, terk edilme korkusu ve duygusal bağımlılıkla bağlantılıdır.
Travmatik Bağlanma Neden Oluşur?
Travmatik bağlanmanın temelinde psikolojik ve biyolojik mekanizmalar yer alır.
Beyindeki Ödül ve Ceza Mekanizması Beyin, ilişkide yaşanan güzel anları ödül olarak algılar ve acı veren anları telafi etmek için bu ödülleri kovalamaya devam eder.
Partnerin soğuk ve ilgisiz olduğunda acı çekersin. Sonra aniden ilgi ve sevgi gösterdiğinde beyninde dopamin salgılanır. Bu “ödül-ceza döngüsü” seni o kişiye daha da bağlar.
Çocukluk Travmaları ve Bağlanma Stilleri Eğer çocukken tutarsız, eleştirel veya sevgi verip geri çeken bir ebeveynle büyüdüysen, ilişkilerde de benzer bir dinamiğe çekilme eğilimin olabilir.
- Güvenli bağlanma: Duygusal olarak sağlıklı bireylerle ilişki kurarsın.
- Kaçıngan bağlanma: Yakınlıktan korkar, mesafeli kalırsın.
- Kaygılı bağlanma: İlişkide sürekli terk edilme korkusu yaşarsın.
- Travmatik bağlanma: Seni üzen kişiye daha çok bağlanırsın.
Travmatik Bağlanmanın Belirtileri
- Partnerin seni incittiği hâlde ondan vazgeçemiyorsan…
- İlişkide sürekli kırılıp affetme döngüsündeysen…
- Mantıklı düşünmek yerine duygusal olarak bağımlı hissediyorsan…
- Partnerin gitse bile zihnen hâlâ ona bağlıysan…
- Ayrılmayı düşündüğünde yoğun kaygı ve boşluk hissediyorsan…
Bunlar, travmatik bağlanmanın belirtileri olabilir.
Travmatik Bağlanma Döngüsünden Nasıl Çıkılır?
Travmatik bağlanmadan kurtulmak zor olabilir, ama imkânsız değildir. İşte bu döngüyü kırmak için bazı adımlar:
- Gerçekleri Olduğu Gibi Gör Sevdiğin kişi sana sürekli zarar veriyorsa, bu sevgiden çok bağımlılık olabilir. “Ama bazen çok iyi davranıyor” diyerek kendini kandırmak yerine, ilişkinin genel dinamiğine bak.
- Kendi Değerini Keşfet Kendi değerini başkalarının sevgisine ve ilgisine bağlamayı bırak. Sen, biri seni sevdiği için değerli değilsin. Sen, zaten değerlisin.
- Duygusal Bağımlılığı Bırak İlişkide duygusal iniş çıkışlar yaşamak aşkın bir parçası değil, bir bağımlılık döngüsüdür. "Onsuz yapamam" yerine, "Kendi başıma da güçlü olabilirim" demeyi öğren. Kendini iyi hissetmek için başkasına muhtaç olma.
- Bağ Kesme Sürecini Başlat İlişkide gerçekten mutlu olup olmadığını sorgula. Eğer zarar görüyorsan, kendini adım adım bu ilişkiden çekmeye başla.
- İletişimi sınırlamak veya tamamen kesmek
- Sürekli kontrol etme, stalk yapma alışkanlığını bırakmak
- Kendi hayatına ve ilgi alanlarına yönelmek
Başlangıçta zor olabilir, ama zamanla özgürlüğün ve huzurun artacaktır.
Psikolojik Destek Al
Travmatik bağlanma beyinde güçlü bir bağ oluşturduğu için, bu döngüyü kırmak bazen profesyonel destek gerektirir.
- Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ile sağlıksız düşünce kalıplarını değiştirebilirsin.
- Travma terapisi, geçmişteki yaraların ilişkilerini nasıl etkilediğini anlamana yardımcı olabilir.
- Destek grupları ve terapi, yalnız olmadığını ve bu bağı aşabileceğini hatırlatır.
Sevmek Acı Çekmek Değildir
Travmatik bağlanma, sevgiyi acıyla karıştırdığımızda ortaya çıkar. Ama sevgi, bağımlılık değil; huzur, güven ve karşılıklı değer görmektir.
Eğer zarar gördüğün hâlde bırakamadığın bir ilişkin varsa, kendine şu soruyu sor:
"Bu ilişki bana gerçekten iyi geliyor mu, yoksa sadece alışkanlık ve korku mu?"
Gerçek sevgi, seni tüketen değil, büyüten bir bağdır. Sen sağlıklı, dengeli ve mutlu bir ilişkiyi hak ediyorsun.